21 Ağustos 2017

[bisikletle]Türkiye: Çoruh Nehri Boyunca (Sivas–Yıldızeli)

20 Ağustos 2017, Pazar / Sivas – Yıldızeli, 48 km (21. gün)

Groundhog Day ile başlıyoruz güne. Toparlanıp kahvaltıya inmem, malum şeylerle karnımı doyurup ÖE’den ayrılmam 9.05. Pazarın rahatlığı ile boş olan yollardan Sivas’ı geride bırakmak üzere pedallıyorum. Dün yolumu öğrenmiştim. Zaten az çok Sivas’ı da öğrenmiş bulunuyorum. En azından merkezini. Gene de vatandaştan teyidini alıyorum. Dümdüz devam diyor.

Ve DSİ’ye geldim. Burada yol ikiye ayrılıyor. Kayseri ve Ankara olarak. Dümdüz dedi ben de devam ediyorum ama şüphem var. Niye Tokat yazmamışlar? Yolu geçen vatandaş amcama soruyorum, diğer yönü gösteriyor. Kafam karışıyor. DSİ güvenliğe soruyorum, Ankara olarak gideceksin demez mi! Tamamen yanlış gidiyormuşum. Neden Tokat’ı yazmazlar ki? Güvenlik de aynı kanıda. Biz burada yol tarifi veriyoruz devamlı, kaç kere söylendi umursamadı KGM. Hatta kartona yazıp yapıştırmayı bile düşünüyoruz diyor. Yuh desek ne faydası olur? Şikayet etmek lazım. Etsen oluyor mu?

Yol kaymak, duble, güvenlik şeridi var. Oldukça da trafiği var. Vız vız arabalar geçmekte, kamyonlar da. Tarlalar sulanıyor, nedir bu yemyeşil koca yapraklı ekili malzeme? Amma geniş alana ekmişler. Lahana mı acaba? Pek de yaprağından anlamam. Firu olsaydı bilirdi.

Yol düz sayılır. Kısa çıkışlar ve inişleri olan, ara sıra ama. Bir viyadük, herhalde tren yolu, öyle gibi duruyor. Tünele girmekte. Üzerinde araç görmüyorum. Yapım aşamasında olsa. [e] 24 km/10.10/%20 harcandı. Marka Gezen Tavuk Çiftliği, sağımda geldi. Kocaman güneş panelleri var. Bravo. Bahçesi dolanan tavuklarla dolu. Köpekler hemen durduğumu fark ediyor havlamaya başlıyorlar. Köpeklerin görüş açısı insandan daha geniş ve dünyayı ağır çekim video gibi izlediği söyleniyor. Loş ışıkta daha iyi gördüğü ve renkleri siyah, gri, sarı ve mavinin tonlarında algıladığı bilinmekte. Yani renk körü değiller. Kulakları ise bizden dört kat daha iyi duyar, yüzlerce kat daha iyi koku alırlar. Öyle ki bazı köpekler sadece koklayarak kanser, diyabet ve epilepsinin erken belirtilerini teşhis edebilmekte. Yaaa, ondan sonra it dersiniz bunlara.

Uzakta kocaman beyaz bina grupları var. Kaplıca olduğunu görüyorum yaklaşınca, Sıcak Çermik. Günlerdir levhalarını görmüştüm, Hot Spring diye İngilizcesini de yazmışlar. Bir sürü, ama ne de kalabalık. İnek bunlar, otlamaktalar. Yanlarından geçerken mööölüyorum. Kafalarını kaldırıp bakıyorlar, Kim ulan bu turist?!

Düz yolda kaza. Arkadaki yabancı plakalı, öndekinin sol arkasına sağ ön tarafıyla çarpmış. Bir kadın yol kenarında oturmuş, herhalde korktu, kendine gelmeye çalışıyor. Arabaları öyle bırakmışlar yol ortasında. 8de8 arkadakinde kabahat, uyudu herhalde. Başka türlü nasıl öndekine böyle köşeden çarparsın ki?

Şu benzincide bir soda içeyim. Dalıyorum. Bir motosikletin kopan zincirini çivi pimi ile tutturmaya çalışıyorlar. Olacak iş değil, tutsa da gene kopar bre adam. [e] 35,5 km/10.55/%40 harcandı. Bugün Yıldızeli’ne gidiyorum, 50 kilometrelik bir mesafe. Zorla ÖE’de yer bulduğum ilçe. Bakalım nasıl bir yer? Yakınında Yıldız Kayak Merkezi var. Anayoldan 56 kilometre kadar içerdeydi, sapağından geçtim. Sivas Yıldız Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi, ‘Sivas’ın Yıldızı’ sloganıyla 2013 yılında hizmete sunulmuş, 2015’ten beri de konaklama imkanıyla, yaz kış farklı kullanımlara olanak sağlamaktadır. Yaz aylarında dağcılık, trekking, yamaç paraşütü, dağ bisikleti, kampçılık, atla gezinti, uçurtma faaliyetleri ve Yıldız Göleti’nde botla gezinti, olta balıkçılığı, tüplü dalışın yanı sıra Sivas yaşamının bir parçası haline gelen piknik için çeşitli mesire alanları bulunuyor. Tesisin otel ihtiyacı Sivas merkezde de hizmet veren ve oldukça tanınan otel işletmesi Buruciye Otel’in Yıldız Dağı şubesi olan 110 yatak kapasiteli Yenihan Otel tarafından karşılanmaktadır denilmekte.

Geldik sayılır Yıldızeli’ne. Girmeden bir aysti ile ağzımı tatlandırıyorum. Gerçi bu Lipton’unki daha şekerli, Didi daha az gibi. Şunun şekersizini de yapsalar. ÖE, girer girmez merkeze doğru solda karşıma çıkıyor. Şöyle bir kısa tur atayım öncesinden diye devam ediyorum. Pazar ve öğlen olması nedeniyle mi yoksa hep mi böyle, ortalık sakin. Zaten çok küçük bir yere benziyor burası.

ÖE’de odayı daha boşaltmamış içindeki. Saat 12, diğerleri 10’da boşaltıyorlar, sizde neden uygulanmıyor? İdare ediyoruz deniliyor. Kapı önünde yarım saat kadar bekliyorum çıkmasını ve temizlenmesini. 40 lira burası için çok. En fazla 30 eder. Bir de oda kapatınca %50 ekliyorlar. Neyse ki küçük değil oda. Bazıları hücre gibi oluyor. Ne ÖE’ler gördüm diye başlayabilirim.

En güzel iş suyun altına girmek, rahatlamak. Sonra da ayakları uzatıp uzanmak. Bir de tablet aldın mı eline..., zaten birazdan gözlerim kapanıyor. Kısa bir şekerleme.

Rotayı gene Amasya’ya çevirdim. Özlemler, sıkılmalar, bayramlar, kalabalık vs durumları. Hemen edilen telefonlar, yer ayırtmalar... Amasya ÖE ful. Otel 90-100 TL. DSİ var ama, pazar olduğundan kimsecikler yok. Bakalım, yarın şansımı deneyeceğim, umarım vardır yer. Üniversitenin misafirhanesi çok uzakta, işe yaramaz. KamilKoç’da 31’i için bir rezervasyon yaptım. 2+1 koltuk düzeni iyi oluyor. Gündüz de gidersem etrafı seyrederim. Hem de yolla ilgili bilgi edinmiş olurum.

Pazar sulu yemek bulacağımı hiç sanmıyorum. Nitekim öyle oluyor. Pideye razıydım zaten. Değişiklik olur. Çökelikli ısmarlıyorum (çökelek denilmiyor burada). Pidecide, dükkan olmadığından içecek falan yok. Dışarıya sipariş üzerine çalışıyor, veya getirilen malzemeyle pide yapıyor. A101’den alınan iki ayranla çok lezzetli pideyi indiriyorum. Bir yarım daha ilave ettiriyorum. TV’de RTE gene racon üzerine vaaz vermekte. Birilerine gene yükleniyor, tribünler ayakta, tezahürat bolca. Almanya, Avusturya da artık karşılık vermekte, iyicene yükleniyorlar. Fırıncıyla başlayan diyalogdan akepeli olduğu anlaşılıyor. Giydiriyorum... savunuyor. Bir daha giydiriyorum... Çırpınıyor. Bir kere daha giydiriyorum... Çaresiz. Yolun sonu gözüktü, gidiyor... Adam bayılacak öfkesinden.

Biraz ilçe içinde dolanmaktayım. 1640 tarihli Kemankeş Kara Mustafa Paşa Cami’yi geziyor, avlusunda bir ihtiyar ile sohbet. Grip olmuş bu sıcakta. Soğuk kolayı içtik ondan oldu diyor. Tatlı biri, 10 sene çobanlık yapmış. Civar köylerden, burada da evi varmış. Hanımı dört yıldır yatalak, gelini bakıyormuş. Nedcez diye hayıflanıyor. Yaşamlar kolay değil, elden ayaktan düşünce zor oluyor. Erkekler de bu konuda pek becerikli değiller galiba. Gerçi ben öylesine becerikli bir arkadaşımı bilirim ki. Karısına gül gibi bakıyor.

Kemankeş Kara Mustafa Paşa Cami, kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen planlıdır. Tavanı yuvarlak ahşapların yan yana getirilmesiyle yapılmıştır. Tavanı beden duvarları ve iki büyük ahşap sütun taşımaktadır. Kuzeyde son cemaat yeri ile asıl ibadet alanı arasında kesme taş örgülü tek şerefeli minaresi yer almaktadır. Sarı kesme taştan inşa edilen camii büyük çapta onarım görmüştür. 

ÖE’ye döndüm, Sivas’tan aldığım kayısıları yiyorum. Meyve çok az yeniliyor, canım karpuz istiyor... Biraz iTunes’dan müzik açayım. Yanımda küçük bir hoparlör var, sesi de fena değil. Arada bir şeyler dinlemek neşe katıyor. Biraz da alışkanlıklarına dönüyorsun. Şahsi eşyaların dışında her şey yabancı, yatağından yiyeceğine, çevrenden insanlara...

Yıldızeli. Bugünkü ilçe merkezinin bilinen ilk adı ‘Yenihan’dır. Bu isim yöreye l639 yılında ilçenin yerleşim yeri olarak kurulduğu sırada yaptırılan handan dolayı verilmiştir. Osmanlılar döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında da aynı şekilde kullanılmıştır. 

1936 yılında, ilçe sınırları içerisinde bulunan ve bölgenin en yüksek dağı olan Yıldız Dağı'ndan ( 2557) esinlenerek Yenihan adı ‘Yıldızeli’ olarak değiştirilmiştir.

IV. Murat Döneminde Yıldızeli'nin Kuruluşu ve Gelişimi. 1639 yılına kadar Yıldızeli ilçesinin bugünkü yerleşim alanının sazlık ve bataklık bir yer olduğu ve bölgede iki-üç evlik bir köyün varlığı hakkında çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde bu bölgenin buradan geçenler için korkulu bir dar geçit olduğu belirtilmektedir.

1639 yılında Osmanlı Devleti'nin on yedinci Padişahı olan IV. Murat, Bağdat Seferi'ne çık­madan önce I. Veziri Kemankeş Kara Mustafa Paşa'ya sefere gidecek ordu için konak­lama merkezleri yapılması için emir vermiştir.

Bunun üzerine Vezir Kemankeş Mustafa Paşa, ordu güzergahı üzerinde bulunan ve Tokat, Yozgat ve Sivas il yollarının kesiştiği yer olan bu­günkü Yıldızeli'nin bulunduğu yere gelerek, bataklık ve sazlık alanı kurutmuş; 1639-1640 yıllarında buraya büyük bir han, bir cami, iki mescit, bir hamam ve bir de sübyan mektebi yap­tırarak burayı yerleşim alanı olarak kurdurmuştur.

Yeni kurulan bu yerleşim alanına bölgeye yakın yerlerden halkın yerleşmesi sağlanmıştır. IV. Murat bu yeni yerleşimin bütün yetkisini Kemankeş Kara Mustafa Paşa'ya vermiştir. Kemankeş Kara Mustafa Paşa Yıldızeli'nde bir vakıf kurdurarak buraya yerleşenlerden vergi alınmamasını, askerlikten muaf tutulmasını ve güvenliklerinin sağlanmasını isteyerek, nüfusun artmasını gerçekleştirmiştir.










Sivas-Yıldızeli
Tur tarihi: 20 Ağustos 2017
Kat edilen mesafe: 48,79 km.
Ortalama hız: 19 km/sa.
Bisiklete biniş süresi  2 sa. 33 dk., dışarıda geçen süre 2 sa. 42 dk.
En yüksek sıcaklık 33˚C, en düşük 24 ˚C, ortalama 27,4 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 457 m, kaybı (iniş) 362 m.
En düşük irtifa 1249 m., en yüksek 1387 m.

Garmin yol bilgileri Sivas-Yıldızeli

Yıldızeli ÖE 0346-7512972




Yol kaymak, duble, güvenlik şeridi var. Oldukça da trafiği var    



Yol düz sayılır. Kısa çıkışlar ve inişleri olan, ara sıra ama    

Gezen Tavuk Çiftliği    













Tarlalar sulanıyor, nedir bu yemyeşil koca yapraklı ekili malzeme?    


Bulutlar bugün çok güzel



Yıldızeli   



Yıldızeli Tapu Müdürlüğü



Kemankeş Kara Mustafa Paşa Camii    


Kemankeş Kara Mustafa Paşa Camii içi    











Parkta çay içerek Amasya’da gezilecek-görülecek
 yerleri haritada işaretliyorum
    


Yıldızeli by Night














































22. gün (devamı) Yıldızeli–Tokat - 19. gün (öncesi) Zara–Sivas




[bisikletle]Türkiye: Çoruh Nehri Boyunca

Kars-Sarıkamış = 58,39 km


Horasan–Narman = 93,09 km

Narman–Uzundere = 67,31 km

Uzundere–Yusufeli = 57,77 km

Yusufeli–İspir = 57,77 km

İspir–Baksı = 66,89 km

Baksı–Bayburt = 66,77 km

Bayburt–Köse = 62,96 km

Köse–Şiran = 55,80 km

Şiran–Alucra = 45,81 km



Suşehri–Zara = 59,42 km

Zara–Sivas = 71,93 km

Sivas–Yıldızeli = 48,79 km

Yıldızeli–Tokat = 60,60 km


Görümlü–Erbaa = 101,38 km

Erbaa–Kumluca = 27,77 km

Kumluca–Amasya = 54,07 km