18 Ağustos 2017, Cuma / Zara – Sivas, 71 km (19. gün) -A-
Dinlenmiş
olarak uyandım. Kahvaltı 7 buçukta başlıyormuş. İki tek yatak daha işimi
kolaylaştırıyor. Eşyaları birinin üzerinde açıyorum, bir sırası var,
ezberledim, toplamak, eşyayı bulmak daha kolay oluyor. Ama buradaki duble
yatak, bir de oda küçük, dönecek fazla yer yoktu. Neyse toparlanıp bodrumdaki
kahvaltı salonuna inişim 7.45 gibi. Özel bir şey yok, aynı şeyler. Otelde
kalanların bazıları gelmiş, bazıları benden sonra geldiler.
Yüklenip
ayrılmam tam tamına 8.19. Hava açık, şimdilik serince. İnce yeleği giysem mi? Ama
9 oldu mu ısınıyor. Kısa süre için idare ederim. Az üşümek az terlemekten daha
iyi. Yol duble, asfalt kaymak, güvenlik şeridi de var. Neredeyse dümdüz. Etrafı
seyrederek pedallıyorum. Dünkü otel sahibi Sezai Bey öylesine hikayeler anlattı
ki, oteliyle ilgili. Havluları götürenleri geçtik, battaniye, hatta TV’yi söküp
çantasına koymuş kaçırmaya çalışanı bile yakaladık diyor. Ağzım açık kaldı.
Milletin gözü dönmüş.
Yol, bazen
ortası açık bazen bariyerle kapalı şeklinde sürüyor. Trafiği bol. Erzincan-Sivas
yolu olması sebebiyle herhalde. İki ili birleştiriyor. Tödürge Köyü ve Kaya Mezarları
sapağı geldi. 3 kilometre içerde mezarlar. Şimdi de göl gözüktü. Kuşlar var
suyun üstünde. Bir de gözetleme kulesi. Burası da Ramsar alanı mı acaba?
Herhalde göç yolu üzeri ve kuluçka alanı olsa.
Tödürge Gölü
çevresinde izlenebilen kuşlardan bazıları şunlardır; Tepeli Batağan, Kızılı
Boyunlu Batağan, Leylek, Angut, Kılördek, Karaçaylak, Deniz Kartalı, Saz
Delicesi, Turna, Uzunbacak, Kızılbacak, Sumru, Macar Ördeği, Sarı Başlı
Kuyruksallayan.
Gölün yüzölçümü yaklaşık 5 km², deniz
seviyesinden yüksekliği 1295 m’dir. Sivas'ın en büyük gölüdür ve içinde iki ada
bulunmaktadır. Gölün çok büyük bölümünde derinlik 4-10 m arasındadır. Hem
dibindeki kaynaklardan, hem de yöredeki sulardan beslen gölün suyu kireçli ve
tuzludur. İçerisinde 17 çeşit balık yetişen nadir göllerden biridir. Bunlar
arasında sazan, inci kefali, kefal ve kaya balığı da bulunur.
Tödürge Gölü’nün altında 4 bin yıl önce
yaşamış ve esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan bir kavme ait kent bulunduğu
düşünülüyor. Yaklaşık 50 metre derinliği ve 5 kilometre çapında genişliğe sahip
gölün altındaki höyükler ve kaya mezarları, bilim adalarının yıllarda Zara ile
Hafik arasında aradığı kayıp kentin gölün altında olabileceği ihtimalini
güçlendiriyor. Yerli ve yabancı bilim adamları tarafından bölgede ilk
incelemeler yapılırken, önümüzdeki günlerde uzman bir ekibin bölgeye gelerek su
altı incelemesi yapması da bekleniyor şeklinde bir haber vardı iki gün önce
Milliyet Sivas Haberlerinde. Bu da, acaba gölün efsanesi gerçek mi sorusunu
akla getiriyor. Efsanede, bir gün bir
adam bir yere giderken yolunu kaybetmiş ve kendini bir köyde bulmuş. Susamış ve
insanlardan yardım alacağını düşünerek köye inmiş ve insanların kapılarını
çalmış. Her çaldığı kapıdan yüzü asık dönmüş. Kimse ona yardım edip su ve ekmek
vermek istememiş. Adam insanlara beddua etmiş; “kimse bana yardım etmedi,
hepinizin ocağından su çıksın, her yeri bassın” diyerek köyden ayrılmış. Sonra
köyün evlerindeki ocaklardan su çıkmaya başlamış ve her yer sularla kaplanmış.
Sular altında kalan köy, bir göle dönmüş. İster inan ister inanma
durumları.
Tödürge kelimesi,
eski Türk boylarından Dodurga’nın değişmiş şekli olduğu söylenmekte. Oğuz Kağan Destanı'na
göre Oğuzların 24 boyundan birisidir; Kaşgarlı Mahmud'un kaleme
aldığı Divân-ı Lügati't-Türk'e göreyse yirmi iki Oğuz bölüğünden on
altıncı sırada yer alanıdır (Divan-ı Lügati't-Türk'te ‘Totırka’ imlası ile yazılır).
Sivas 65 kilometre
gibi bir mesafede. Öğleden önce varırım herhalde. Kızılırmak’a paralel sürüyor
yolum. Arada bir %2 ile çıkılıyor-iniliyor. Hafik’e dokuz kilometre kaldı.
Kasasında asfalt taşıyan bir kamyon geçti, feci bir koku yaydı etrafa.
Uzaklaşalı bir kilometreyi geçmiştir, halen kokuyor ortalık. Yol şeritleri
çizilmekte. Önden giden fırçalı araç herhalde yolu temizliyor olmalı.
Arkasından da boyalı araç geçiyor. Tarlalardan çıkır çıkır sesler geliyor.
Bunlar acaba çekirge mi?
Ve Hafik
ilçesi, Sivas’ın 17 ilçesinden biri. Merak ediyorum, şehir merkezine sapıyorum.
Oldukça küçük bir yere benziyor. Bir pansiyon yazısı dikkatimi çekti. Otel
herhalde yok gibi (sonradan öğrendiğime göre Sahra Otel varmış, 0346.8412021).
Dikkat çekici güzel iki binası var, biri Kaymakamlık diğeri Cumhuriyet Okulu
(restore edilmekte). Cumhuriyetin tipik ilk dönem mimari örneklerinden. Anadolu’nun
farklı yerlerinde gördüğümüz.
İlçede ilk
yerleşim Hafik Gölü'nde, kuzey kıyıya yakın bir yerdeki Pılır Höyük'tedir.
Höyükte, İlk Tunç Çağı ve Kalkolitik Dönem gereçleri veren
katmanların ve gölün su düzeyinin altında üst katmanların çanak çömleğinden
tümüyle farklı bir tür çanak çömlekle karşılaşılmıştır. Neolitik
Dönem özellikleri gösteren bu buluntuların yanı sıra aynı döneme işaret
eden başka buluntular da vardır. Yapı kalıntısı olarak da silindir biçimli
çukurlar ve ağaç parçaları saptanmıştır. Ağaç parçaları ve ahşap izleri,
kazıklara aittir. Bu da evlerin göl evleri gibi kazıklar üstüne yapılmış
olabileceğini düşündürmektedir. Hafik, tarihi dönemler içerisinde
saptanabildiği kadarıyla MS 200 yıllarında yerleşim görmüştür denilmekte. Hristiyanlığın ilk yıllarında, yasak
olması nedeniyle uygulanan baskılardan kaçan insanlar bu bölgelere yoğun olarak
yerleşmiş. Daha sonra Konstantin’in dini serbest bırakmasıyla, çevrede bugün de
görülen manastır ve kiliseleri inşa etmişler. Hafik adı Selçuklular tarafından
konulmuştur. Anadolu Selçuklu Devri tarihçisi olan İbn-i Bibi, Selçukname adı
eserinde Hafik kalesinden söz etmektedir. 1873 yılında Koçhisar adıyla kaza
olmuştur. 1926 yılında yeniden Hafik adı kullanılmaya başlanmıştır.
Hafik; “Ufkun sonu, doğu veya batı tarafı” anlamında Osmanlıca bir sözcüktür.
Bu kadar
bilgiden sonra bir de buraya çok yakın iki gölden, Hafik ve Lota Gölleri’nden
söz edeyim. İlki daha büyük, balıkçılık ve su sporları yapılmakta. Fazla
derinliği yok, tatlı su. Türkiye’nin çok
az yerinde rastlanan jips karstı göllerinden olması nedeniyle önem
taşır. Kalker gibi kolay eriyen bir kayaç türü olan ve göl çevresinde
yaygın olarak bulunan jipsli arazide oyulan çukurda birikirken sularda
oluşmuştur. Diğeri ise (Lota), yaklaşık 250 metre çaplı, 500 metre aralıkta
iki göl. Bunların morfolojisi Hafik Gölünden oldukça farklı. Derinlikleri de
fazla.
[e] 35 km/10.00/%20 harcandı. Güvenlik şeridi devam ediyor. Ovalar
ovalar etrafımda. Solumda dağlar var. Yol şimdi daha fazla tırmanış-iniş
şekline döndü. Ama bu durum her zaman dümdüz olmasından her daim daha iyi,
biraz heyecan katıyor pedallamaya. %5-6-7
ile çıkıldı. 100 metre irtifa kazandım, 1355 metredeyim. [e] 56 km/10.50/%40 harcandı.
Bu şekilde
1450 metredeki Seyfebeli Geçidi’ne geldim. Bundan sonrası Sivas’a iniş olacak.
Fotolarımı çektikten sonra serbest bırakıyorum velespiti. O da salıyor
kendini...
Sivas’a 10 kilometre
kala karşı şeritte, son anda iki turcuyu fark ediyorum, indiğim rampayı çıkmaktalar.
El sallaşıyoruz. İlin girişi uzunca. Şehir merkezi yazısı da epey geç geliyor.
Sağdaki mahalle ayrımları kafamı karıştırıyor. Geldi mi gelmedi mi, neresi
Sivas? En iyisi sor gene birine. Yolun ortasında dikili ağaçları sulayan ekip
pratik bir çözüm geliştirmiş. Uyarı kukalarını her seferinde taşımaktansa, birbirine
iple bağlamış, arazöz ilerledikçe kukalar da beraberinde çekilerek gelmekte.
Ve sağdan
merkeze doğru giriyorum. Kalabalık bir ile benziyor. Biraz da trafik açısından
kafana göre takıl durumlarında gibi. Neyse ÖE için soldan sapmam lazımmış.
Fazla derine girmeden solumda karşıma çıkıyor. Kayıt işlemi, 201 ayrılmış.
Gecesi 60 liradan 120’yi karttan çekiyoruz. Kahvaltı dahilmiş. Velespit bu
çantalı haliyle motosiklet sanılıyor. Olmadığı anlaşılınca içeriye bir odaya duhul
ediliyor.
Blogspot sınırlı alan tanıdığından
günün gezi notları bölünmek zorunda
kalınmıştır. Devamı var.
Zara-Sivas
Tur tarihi:
18 Ağustos 2017
Kat edilen
mesafe: 71,93 km.
Ortalama
hız: 22,3 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 3 sa. 13 dk., dışarıda geçen süre 3 sa. 25 dk.
En yüksek sıcaklık 35˚C, en düşük 21 ˚C, ortalama 26,5 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 408 m, kaybı (iniş) 486 m.
En düşük irtifa 1262 m., en yüksek 1422 m.
Bisiklete biniş süresi 3 sa. 13 dk., dışarıda geçen süre 3 sa. 25 dk.
En yüksek sıcaklık 35˚C, en düşük 21 ˚C, ortalama 26,5 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 408 m, kaybı (iniş) 486 m.
En düşük irtifa 1262 m., en yüksek 1422 m.
Garmin yol
bilgileri Zara-Sivas
Sivas ÖE
0346-2239662
Yol duble, asfalt kaymak, güvenlik şeridi de var. Neredeyse dümdüz |
Etrafı seyrederek pedallıyorum |
Garden Otel, Zara |
Yol,
bazen ortası açık bazen bariyerle kapalı şeklinde sürüyor. Trafiği bol |
Göl gözüktü |
Tödürge Gölü |
Burası
da Ramsar alanı mı acaba? Herhalde göç yolu üzeri ve kuluçka alanı olsa |
Kızılırmak’a paralel sürüyor yolum. Arada bir %2 ile çıkılıyor-iniliyor |
Hafik |
Güvenlik şeridi devam ediyor. Ovalar ovalar etrafımda |
Yol şimdi daha fazla tırmanış-iniş şekline döndü |
Seyfebeli Geçidi,
1450 m
|
Şehir
merkezi yazısı da epey geç geliyor. Sağdaki mahalle ayrımları kafamı karıştırıyor |
Sivas |
Blogspot sınırlı alan tanıdığından
günün gezi notları bölünmek zorunda kalınmıştır. Devamı için lütfen tıklayın.