18 Ağustos 2017, Cuma / Zara – Sivas, 71 km (19. gün) -B-
Blogspot sınırlı alan tanıdığından günün
gezi notları bölünmek zorunda kalınmıştır. Öncesi için lütfen tıklayın.
201 çift
yataklı bir oda. Biraz yıpranmış ama ÖE. Kapı tokmakları, WC belli ediyor.
Elden geçmesi lazım. Şimdiye kadar Uzundere ÖE’yi geçe(bile)n- çıkmadı. Temizlikçi
hanımlar da işlerini bitirince yayılıyorum odaya. İlk iş hep bataryayı şarja
bağlamak oluyor. Bir an önce dolmaya başlasın. Dolunca da gidip bisi’nin
üzerine takıyorum. Ertesi sabah uğraşmıyorum.
Duş, ki o
da ömrünü doldurmuş, el duşu yok, sadece duvardan akıyor, duşa kabin
kapanmadığından suyun yarısı dışarıya sıçrıyor. Ben zaten parmak arasıyla
giriyorum, şap şup çıkıyorum artık bu durumda. Saat 2’yi geçti, çık piyasaya,
başla turlamaya. İşaretledim Google haritada yerlerini. Önce Turizm Ofisine
gideyim de broşür alayım. ÖE karşısında Kurşunlu Hamam var, halen
kullanılmakta. Yanında Behram Paşa Hanı, restorasyonda. Karnım da acıkma
belirtileri göstermekte. Bildiğim bir yer yok, ilki negatif, ikincisi de
negatif çıkıyor. İllaki et koymuşlar, etsiz veririz diyorlar ama orucum
bozulur, olmaz diyorum.
Beden duvarlarında bulunan demir bağlantılara
kurşun dökülerek inşa edildiği için Kurşunlu
Hamam adı verilen yapı, 1576 yılında Behram Paşa tarafından kesme taştan
çifte hamam olarak yaptırılmıştır. Osmanlı Devri klasik hamamlarının
özeliklerini taşıyan hamamda kadınlar ve erkekler için ayrı bölümler vardır.
Kalabalık Sivas,
insan kaynıyor sokaklar. Kurtuluş savaşında kongrenin toplandığı önemli bir
ilimiz. Bir de Madımak olayı ile adını son olarak duyurdu. Malumunuz, oteli
yobazlar ateşe verip insanları diri diri yaktılar (bugün IŞİD’in yaptığı gibi).
Aziz Nesin kıl payı kurtuldu.
Sivas 1993, Madımak Oteli'nde ne oldu? 2 Temmuz 1993, bir katliam tarihi olarak hafızalara
kazındı. O gün, Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için Sivas'a giden aydın
ve sanatçılardan 33'ü, kaldıkları otelin yakılması sonucu hayatını kaybetmişti.
Olayda iki otel görevlisi de yaşamını yitirmiş, iki saldırgan da ölmüştü.
Taşhan
çarşıya dönmüş, giriş katı, gereği gibi yararlanılmamış gibime geldi. Biraz
fazla boş bırakılmış, ticaret, para para...
Taşhan.
18. yy Sivas Merkez Dörtyol mevkiinde, avlulu, iki katlı kesme taştan yapılmış
olan Taşhan'ın dış cephesinde değişmeler olmuştur. Üç girişli, avlu ortasında
şadırvan bulunmaktadır.
PTT’nin
sokağında lokantalar olduğu söylenmişti, şimdi Lezzetçi isminde bir yer
dikkatimi çekiyor. Hepsinden daha şık bir dekorasyonu var. Ama bana göre gene
fazla malzeme yok. Ben de yoğurtlu kızartma (patlıcan-patates)+bulgur pilavı
istiyorum. Onlar da acılı ezme+yoğurtlu karışım+isteğim üzerine kızarmış yeşil
biber getiriyorlar. 14 lira ile rahatlatıyorum mideyi. Garsonların biriyle
sohbette, bir zamanlar Çeliktepe’de lokantada, hatta Sirkeci’deki Hamdi’de
çalıştığını anlatıyor. Bana gitmek istediğim yakındaki yerlerin yönlerini tarif
ediyor.
Cumhuriyet Meydanı’na geldim. Kocaman bir göbek, ortasında bir
havuz, gürül gürül fıskiyelerden sular akmakta. Bir tarafında Jandarma Binası,
devamında Kongre Binası, diğer tarafında Hükümet Konağı.
Jandarma Binası. 1908 yılında Vali Reşit Akif Paşa zamanında Jandarma
Dairesi olarak yaptırılmıştır. Batı ve kuzey yönünde uzanan Jandarma Binası'nın
planı “L” biçimindedir. Her iki kolun birleştiği köşe yapının ağırlık noktasını
oluşturmaktadır. Bu köşede yapı üç katlı olarak düzenlenmiştir. Üçüncü katta
tek mekân bulunur. İkinci katta ise bunun yanlarına ikişer mekân eklenmiştir.
Zemin katta ise kollar tek katlı ve çok mekânlı olarak uzanmaktadır. Yapı;
kolların kesiştiği köşede sekizgen olarak düzenlenmiş, her üç kattaki odalar bu
plan düzenine uyularak yapılmıştır. Sekizgenin güney yönünde asıl giriş
bulunmaktadır. Arazinin eğimi nedeniyle yapıya taş merdivenle çıkılırken, daha
sonra bu giriş kapatılmıştır. Bugün yapıya köşenin iç tarafındaki kapıdan
girilmektedir. Sekizgen planlı köşe kulesi denebilecek bölümün silmelerle
çerçevelenmiş alınlığında yapım yazıtı bulunmaktadır.
Hükümet Konağı kentin o zamanki
Valisi Halil Rıfat Paşa tarafından, 1884 yılında yaptırılmıştır. Binanın ilk
iki katı kesme taş, üçüncü katı ise 1913 yılında ahşap olarak inşa edilmiştir.
Geçirdiği bir yangın sonucunda üçüncü katı tümüyle yanmış, birinci
ve İkinci katın yalnızca duvarları kalmıştı. 2005 yılı sonunda yeniden
eski görünümüne ve işlevine kavuşmuştur.
Valilikte turizm ofisi yokmuş, Arkeoloji Müzesine doğru yürümekteyim.
Güneş yakıyor ama, sıcak fena. Öğretmenler Parkından geçip az uzakta olan
müzeyi buluyorum. Kapı in cin durumları. Elimi kolumu salaya sallaya girdim.
Güvenlikçiden broşür istedim ve dolaşmaya başladım. Güzel eserler var. Heyecan
verici. Açıklamalarını dikkatlice okumaktayım. Birayı Hititlerin 3200 yıl önce
içtiğini, törenlerde tanrılarına sunduklarını
keyifle öğrendim.
Arkeoloji
Müzesi.
Vali Ahmed Muammer Bey Efendi tarafından
1914 yılında Mekteb-i Sanayi İmalathanesi olarak yapılan bina, Kültür ve Turizm
Bakanlığınca 2009 yılında Sivas Arkeoloji Müzesi olarak ziyarete açılmış olup,
Orta Anadolu'nun en büyük arkeoloji müzesi durumundadır. Müzede, bölgede 9
milyon yıl önce yaşamış çeşitli memeli hayvanlara ait fosil kalıntıları,
Kalkolitik Çağa (MÖ 5500–3000), Eski Tunç Çağına (MÖ 3000-2000) ve Hititlere
ait birçok buluntunun yanı sıra Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine
ait eserler de sergilenmektedir.
Dönüş yolundaki park içinde belediyenin sosyal tesisinde bir çay
ile, akan yapay şelalenin şırıltısı arasında kısa bir dinlenme molası. Ardından
Kongre Binası’na girmeden önce Turizm Ofisi’nden broşürler alıp, kapanma
saatine yarım saatten biraz fazla kala müzeye dalıyorum. Çok etkileyici, tekrar
tekrar okumaktayım yazılanları. Şu an üzerinde bulunduğumuz toprakların
nasıl binlerce yıl önce başkaları
tarafından kullanıldığı... Hititler, Persler, Frikler, İskender, Moğollar, Romalılar,
Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar sonra Mondros ile birlikte Anadolu’nun her
köşesine İngiliz, Fransız, Yunan ve İtalyanların yerleştiğini, Mustafa Kemal’le
başlayan Kurtuluş Savaşı’nın ne zor şartlarda gerçekleştiği, nasıl büyük bir
başarı olduğu, bugün kendini bilmez çapulcuların ağızlarına utanmadan aldıkları
bu kahraman insanların bizlere emanet ettiklerini yeterince koruyamadığımızın ıstırabı
deli ediyor beni.
Memurun “kapanıyor”
anonsuyla düşüncelerimden uyanıyor, sessizce ziyaretçilerin arasından geçerek
dışarıya çıkıyorum. Çok etkileyici bir yer. Çok çok. Sunum da iyi yapılmış.
Bina ayrı güzel. Hele merdivenleri, simetrik, ikiye ayrılışı, fotoğraf çekmeden
geçemedim.
Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi.
Mülki İdadi olarak 1892 yılında hizmete giren ve 1911 yılında Vilayet-i Sultani
olan bu bina milli tarihimizde müstesna bir yere sahiptir. Mustafa Kemal
Atatürk'ün daveti ve düzenlemesiyle yapılan ve ilk milli kongre olma özelliğine
sahip Sivas Kongresi 4-11 Eylül 1919 tarihlerinde burada toplanmıştır. Diğer
taraftan 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında (108 gün) fiilen ülkenin
başkenti olarak İstiklâl Harbi'nin idare edildiği ilk milli mücadele karargâhı
olma özelliğine sahiptir. 1924 yılında "Sivas Lisesi" hizmet binası
olmuş ve 1981 yılına kadar lise olarak kullanılmıştır. 1983 yılında müze olarak
son şeklini almıştır. Üç katlı binanın birinci katında etnografik eserler
teşhir edilirken ikinci katında ise Atatürk, Sivas Kongresi ve Milli Mücadele
ile ilgili bilgi ve belgelerin teşhiri yapılmaktadır.
Blogspot sınırlı alan tanıdığından günün gezi notları bölünmek zorunda kalınmıştır. Devamı var.
Blogspot sınırlı alan tanıdığından günün gezi notları bölünmek zorunda kalınmıştır. Devamı var.
Taşhan |
Lezzetçi |
Lezzetçi |
Hükümet Konağı |
Jandarma Binası |
Arkeoloji Müzesi |
İkiz Aslan
heykelciği (19.yy)
|
Helenistik-Roma
dönemi cam kaplar
|
Lahit
parçası (Roma Çağı MÖ 30-MS 395)
|
Pithos
|
Megara
kâseleri
|
Klasik
dönem kaplar
|
Koku kapları
|
Fibulalar
|
Gaga ağızlı
testicik formlu adak kapları
|
Adak kabı
|
Kuşaklı-Sarissa
kazı buluntuları
(Hitit dönemi MÖ 16.-12.yy)
|
Sarissa |
Matara
|
Boğa formlu
ritüel kap
(Hitit dönemi MÖ 16.-12.yy)
|
Güneş saati
|
Saklama
kapları
|
Roma çağı
(MÖ 30-MS 395)
|
Selçuklu
Dönemi (MS 1071-1299)
|
Sivas
Belediyesi Sosyal Tesisleri
|
Jandarma Binası |
Hükümet Konağı |
Cumhuriyet Meydanı |
Jandarma Binası |
Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi |
Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi |
Kongre
salonu
|
Mustafa
Kemal Paşa için hazırlanmış yatak odası
|
Blogspot sınırlı alan tanıdığından
günün gezi notları bölünmek zorunda kalınmıştır. Devamı için lütfen tıklayın.