13 Haziran 2023, Salı / Akbaş II (10. gün)
Rahatım yerinde, mis gibi bir oda, tertemiz çarşaflar. Pencereyi da az açık bırakarak yattım. Sabah 7’yi geçe uyanıyorum ama bugün yolculuk olmadığından yatakta tembellik yapabilirim. 8 gibi ayaklanıp yüzümü yıkarken Gülay’ın alt katta sesini duyuyorum, kahvaltı hazırlığında. Dünkü fotoları falan yükleyip, yarın gideceğim Bigadiç de aranıp yerimin ayarlanması ve 9 gibi kahvaltı sofrasındayım. Ev iki katlı, ben üst kattayım. Kahvaltı arka verandada. Mükellef bir kahvaltı sofrası beni karşılıyor. Sohbet eşlinde kahvaltımızı ediyoruz. Verandanın çatısında yuva kurmuş olan kırlangıçlar girip çıkıyorlar. Sanırım kuluçkalama hazırlığı diyor Gülay.
Daha önceki gelişimde buraya ilişkin bilgiler verdiğimden aynı şeyleri tekrar etmeyeyim, okumak için > [bisikletle]Türkiye: Misya’dan Karya’ya (Akbaş II)
Kahvaltı sorası komşuları Hanife Hanım ve Lütfi Bey geliyorlar kahveye. Tarla işlerini biraz yoluna koymuşlar erkenden. Köyde hayat erken başlıyor, hava ısınmadan. CHP’nin ilçedeki ilgisizliği, eski siyasi günleri, bugünkü durum vs. konuşuluyor. Biraz telefonda bazı pratik bilgiler paylaşıyorum. VPN kuruyoruz vs…
Öğleden sonra köy turu atıyoruz. Şöyle geniş bir daire. İmara açılmış olan bölüm, daha sonra Etnografya Müzesine (*) gidiyor, bir kaç foto da alıyorum, yapılmış olan bazı değişikliklere dair. Ardından yan bahçedeki minik işletmede gözleme-ayranla mideleri şenlendiyoruz. Çok lezzetli yapmıştı Nermin Hanım. Köy kahvesinde oturuyor, birer çay eşliğinde köylülerle sohbetteyiz. Kahveyi bir kadın işletiyor. Keza Etnografya Müzesini de bir kadın idare ediyor. Akbaş’ta hanımlara yer açılmış, hepsi birer iş sahibi.
(*) Mustafa Kemal Atatürk ve Latife Hanım’ı, ilk yurt içi gezilerinin hemen başındayken, Şubat 1923 sabahı bir dinlenme arasında ağırlayan Akbaş Köyü, o dinlenme sırasında yapılan bir konuşmayla Cumhuriyet’in ilk köy okullarından birine kavuşmuş. Okulun temeli 1923 yılında atılmış ve bu süreçte Tevhid-i Tedrisat Kanunu (1928) ile Latin harflerin kullanımı kabul edilmiş. Köylülerin gayretiyle 1929 yılında "Akbaş Köyü İlkokulu" açılmış ve yeni harflerle eğitim-öğretim hayatına başlamış; Cumhuriyet’in ilk köy okulu olmuş. Günümüzde Etnografya Müzesi olarak kullanılıyor ve 1929 yılından okulun kapanışına dek görev yapan öğretmenlerin ve öğrencilerin fotoğrafları, eşyaları, öğrencilere ait kayıtlar, sıralar, kara tahta ve kitaplar burada sergileniyor.
Gene komşulara, Hanife Hanım ve Lütfi Beye uğruyor, çaylar içiyor, Baltimore’da yaşan bir bey ile tanışıyor, yan komşu Kemal Bey gitmiş, veda edemedim, günümüz dolu dolu geçiyor.
Tarihte Bugün’e bakmayı çok severim. 95 yıl önce bugün (13.06.1928), Türkiye ile Düyunu Umumiye (Osmanlı borçları) alacaklıları arasında sözleşme imzalanmış. Buna göre TC hükümeti, Osmanlı genel borçlarından 1912 öncesi kısmının %62’sini, bu tarihten sonraki kısmının da %76’sını ödemeyi kabul eder. Bu borçların ödenmesi 1954 yılına kadar sürer. Osmanlı İmparatorluğu ilk dış borçlanmayı 1854 yılında yaptığına göre temizlenmesi 100 yıl sürmüş oluyor.
![]() |
Rahatım yerinde, mis gibi bir oda, tertemiz çarşaflar. Pencereyi da az açık bırakarak yattım. |
![]() |
Sabah 7’yi geçe uyanıyorum ama bugün yolculuk olmadığından tembellik yapabilirim. 8 gibi ayaklanıp yüzümü yıkarken Gülay’ın alt katta sesini duyuyorum, kahvaltı hazırlığında. |
![]() |
Kahvaltı arka verandada. Mükellef bir kahvaltı sofrası beni karşılıyor. Sohbet eşlinde kahvaltımızı ediyoruz. |
![]() |
Kahvaltı sorası komşuları Hanife Hanım ve Lütfi Bey geliyorlar kahveye. Tarla işlerini biraz yoluna koymuşlar erkenden. Köyde hayat erken başlıyor, hava ısınmadan. |
![]() |
Etnografya Müzesi |
![]() |
Bina, Türkiye Cumhuriyeti’nin erken yıllarındaki köy eğitim tarihinin somut bir örneğini oluşturuyor: Köy okul binası olarak 1929’da inşa edilmiş; bu yönüyle Cumhuriyetin ilk köy okullarından biri. |
![]() |
Müze, ziyaretçilerini yaklaşık bir asır öncesine götürmekte ve o döneme ait eğitim materyalleri, öğrenci kayıtları, sıralar, kara tahta, kitaplar ile yöreye ait günlük hayat eşyalarını sergilemekte. |
![]() |
Nermin Hanım ve arkadaşım Gülay ile birlikte. |
11. gün (devamı) Akbaş-Bigadiç - 9. gün (öncesi) Yenice-Akbaş
İstanbul–Çerkezköy, 95 km
Çerkezköy-Tekirdağ, 61 km
Tekirdağ-Şarköy, 76 km
Şarköy-Gelibolu, 56 km
Gelibolu-Eceabat, 65 km
Eceabat-Çanakkale, 84 km
Çanakkale-Yenice, 88 km
Yenice-Akbaş, 68 km
Akbaş-Bigadiç, 74 km
Bigadiç-Akhisar, 41 km
Akhisar-Turgutlu, 69 km
Turgutlu-Ödemiş, 86 km
Ödemiş-Nazilli, 72 km
Nazilli–Yatağan, 89 km
Yatağan-Mazı, 94 km
Mazı-Muğla, 76 km
Muğla-İstanbul, 6 km
İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Güney (Şarkikaraağaç-Beyşehir)




























