4 Mayıs 2019, Cumartesi / Ayvalık II (12. gün)
Erkenden uyandım ancak ev sahipleri daha kalkmadıklarından ben de uyumaya devam ediyor 8 gibi ayaklanıyorum. WC işini halledip salonda biraz bilgisayar işlerimi yaparken Ruhat da kalkıyor.
Zengin ve lezzetli bir kahvaltı sofrasında konudan konuya geçiyoruz. Biraz da açık olan TV’deki haberler üzerinden. Reyis gene sallıyor. Bu insanların birazcık hafızası olsa dün söylediği ile bugünkünün taban tabana zıt olduğunu görürdü. Ancak halkımızın durumu içler acısı. Ne söylesen yutuyor.
Torrent’den film indirme işini gösteriyorum Ömer’e. Windows tabanlı PC’ler ne de garip çalışmakta. Mac’de kolaycacık olan şeyler burada dön dolaş durumları. Bana da çok yabancı olduğundan şaşıp kalıyorum.
Öğlen yemeği sonrası Ömer komşu beyle tavla oyununa geçiyor ben de Ayvalık’ta oturan eski arkadaşım Ali’yi ziyarete gidiyorum. Son gelişimizde onlarda kalmıştık Firuzan’la. Ali mekanını taşımış merkeze. Şu sıralarda da ön bölümde bir tadilat çalışması sürüyor. Güzel sürpriz oluyor. Sohbetimiz önümüzdeki zamandaki projelerini konuşarak geçiyor. Gastronomi, sinema, sanat ve ağustosta planladığı kongre.
Ali mimari kökenli, ancak yaşamını grafik tasarımcı olarak sürdürdü. İstanbul’da o dönemlerde İnci ile bir de Grafik Sanatı isminde bir dergi çıkarıyordu(lar). 2000 yılında İstanbul’dan ayrılıp önce Assos sonra Ayvalık’a geldi. Ve buraya sanatı getirdi. Bir dönem belediyede sanat danışmanlığı yaptı, bugün yeni belediye başkanı ile tekrar bu konuda çalıştığını öğrendim. Buna çok sevindim, çünkü Ayvalık’ın buna gereksinimi var. Çok güzel bir yer ve sanata uygun. Çalışmalarını Destek Tasarım Akademisi sayfasından öğrenebilirsiniz.
Ömer’in de gelmesiyle Ali’den ayrılıyor Defne’nin kızına ait olan lokantayı aramaya gidiyoruz. Hükümet Konağını geçince üç eski yağ tankının karşısı diye tarif edildi. Buluyoruz, giriyoruz ve Refika ile tanışıyoruz. Zaman ne çabuk geçmiş, kız büyümüş, lokanta (Turfanda) açmış..., ne güzel. Annesi Defne’yi tanırım ama esas anneannesi Işıl arkadaşım. Ancak iki sene önceki ölümünü yeni öğreniyorum. Duymamıştım. Çok yazık, çok üzüldüm, ışıklar içinde uyusun. Akşam yemeğine randevulaşıyoruz. Saat 7’ye. Vegan mutfağı.
Ömer eve dönerken ben Melekler Butik Pansiyon’u aramaya gidiyorum. Haluk’un baldızı Figen’in yeri. Ayvalık’ın tepelerinde pansiyonu buluyor, Figen’i tam çıkarken yakalıyorum. 5 odalı sempatik bir mekan. Merkezin kalabalığından uzak. Ayvalık’a hafif tepeden bakıyor. Sohbetimiz Filiz’in geçirdiği bisiklet kazasına geliyor. Haberim yoktu. 10 gün önce mıcıra girince ciddi bir düşüş yaşamış. Çok üzüldüm, geçmiş olsun. Umarım bisikletten soğumaz.
Beraber ayrılıyoruz pansiyondan. Figen beni İspanyol’un Seramik Atölyesi’ne kadar götürüyor. Güzel işler var dükkanda. Firu’ya bir hediye buradan almak isterdim, ancak bisikletle taşımam mümkün değil. Sadece bakarak geziniyorum. Çıkışta hafif bir yağmur başlıyor. Halbuki bugün için göstermiyordu. Pazar demişlerdi.
Akşam yemeğine 7 buçuk gibi evden çıkıyoruz. Yağmur daha da arttı. Şemsiyelerle tarihi Rum evlerinin süslediği arka sokaklardan (buraları daha da güzel, halen eski evler çoğunlukta) Turfanda Lokantası’nın yolunu tutuyoruz. Mekanlar turistlerle dolu. Rum tavernası-meyhaneleri..., sokak lambalarının ışıkları gizemli bir hava katmış ortama. Adeta bir film setinde gibi hissediyorum. Dışarıya taşan sesler, çalan müzik, eğlenen insanlar... Zaman içinde bir yolculuk.
Turfanda; Refika ve genç barmen/garson bize leziz yemekler sunuyorlar. Yolda olmasan bir martini isterdim barmenden, çok ilgili. Anladığım kadarıyla de becerikli. Değişik bir çay içiyorum. Ömer’le Ruhat şarap alıyorlar. Hardal soslu bir kuşkonmaz geliyor, ayriyeten bir çeşit mücver. Hepsi “vegan safe”. Böyle mutfaklar gittikçe yayılıyor ülkemizde. Buna meraklı bir müşteri profili oluşmaya başladı. Sanırım bize indirim yaptılar, hepsi 75 lira tuttu.
Akşam eve dönüş sonrası bakılan ‘Kim Milyoner Olmak İster’ programı. Uzundur yerli TV kanallarını seyretmiyoruz. Çok şeyi unutmuşuz. Bu geziler sırasında baktığımda ne büyük isabetli karar vermişiz. Saçma sapan diziler, haberler, konuşmacılar, programlardan uzağız. Her şeyi öylesine kendilerine benzettiler ki, yerlerde sürünüyorlar.
Tarihte Bugün: 4 Mayıs 1970; ABD'de, Ohio Kent Üniversitesi'nde, ABD'nin Kamboçya'yı işgalini protesto eden öğrencilere müdahale eden güvenlik güçleri dört öğrenciyi öldürdü, dokuzunu yaraladı.
O günleri hatırlıyorum. Bize kadar dalgası gelmişti. Crosby, Stills, Nash & Young dörtlüsü olay üzerine Ohio adında da bir beste yapmışlardı.
 |
Nasıl bir torbacıysa J
|
 |
Ömer
|
 |
Coffee World
|
 |
İspanyol’un Seramik Atölyesi
|
 |
Turfanda Lokantası
|
 |
Ruhat ve Ömer ile, Turfanda Lokantası
|
 |
Genç barmen, Refika ve Ruhat ile, Turfanda Lokantası
|
13. gün (devamı) Ayvalık III – 11. gün (öncesi) Burhaniye-Ayvalık
[bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos
